Ceza Davası Avukatı
Ceza Avukatı
Ceza avukatı, ceza hukuku ile ceza muhakemesi hukuku alanında uzmanlaşan ve de ceza soruşturmaları ile ceza davalarını takip eden avukatlar için kullanılan bir terimdir. Dolayısıyla kısaca ceza davası avukatı Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu konusunda bilgi ve tecrübe sahibi olup ceza soruşturmaları ve ceza kovuşturmalarında gerek şikayetçi ve katılan gerekse şüpheli ve sanık bakımından temsil ve de savunma görevi ifa eder.
Uzun yıllardır ceza hukuku alanında dosya takibi yapan avukatlar olarak mesleki faaliyetini sürdüren bir kişi olarak “ceza davası avukatı” teriminin bazen yanlış kullanıldığını ceza hukuku pratiği olmayan hatta daha mesleğe yeni başlayan bazı avukatlar tarafından bu sıfatın kullanıldığını gözlemliyorum. Ceza davası avukatı terimi sık ve çoğu zaman yanlış kullanılan bir sıfat olsa da avukatların çok azı belki de %1’lik kesimi “ceza hukuku avukatı” sıfatını hak etmektedir. Ticaret hukuku, medeni hukuk, iş hukuku, icra hukuku gibi alanlarda hemen her avukat belli bir seviyede bilgisi olmasına rağmen ceza hukuku alanında gerçekten uzman olan avukat sayısı gerçekten çok azdır. İstanbul Barosu’nun çeşitli merkez ve komisyonlarında görev almış ve avukatların yargılandığı ağır ceza davalarında avukatın avukatlığını yapmış bir ceza hukukçusu olarak pek çok avukatın en temel ceza hukuku bilgisine bile sahip olmadığını gözlemledim.
Ceza Davası Avukatı ve Tecrübe
Ceza davaları, hukuk davalarından farklı olarak son derece kritik ve hassas davalardır. Hukuk davasında yapılan herhangi bir hatanın telafisi çoğu zaman tazminat (para) ile telafi edilebilirken ceza davalarında yapılan en küçük yanlış bir işlemin, yapılan yanlış bir savunmanın veya kaçırılan yasal bir sürenin bedelini kişiler hürriyeti ile ödemek durumunda kalabilir. Bu nedenle kanımca “ceza hukuku avukatı” sıfatını kullanacak kişinin en az 10 yıllık bir avukatlık mesleği tecrübesi bulunması gerekmektedir.
Ceza Hukukunda En Az 10 Yıl Tecrübe
Avukatlık Kanunu’nda bir avukatın yanına stajyer alabilmesi ve bir stajyere mesleki tecrübe aktarabilmesi için en az 5 yıllık avukat olma şartı bulunmaktadır. Yine avukatlıktan hakimliğe geçiş sınavlarında da 5 yıllık avukat olma ön şartı bulunmaktadır. Bu 5 yıllık süre rastgele seçilmiş bir süre değildir. Bir avukatın, avukatlık mesleğinde acemiliğini atıp kıdemli bir avukat olabilmesi için en az 5 sene avukatlık yapması gerektiği genel bir kanıdır. Dolayısıyla bir avukatın kendi hukuk bürosunda serbest avukatlık yapabilmesi için en az 5 yıllık bir mesleki tecrübeye sahip olması gerekir diye düşünüyorum. Hele konu ceza hukuku olunca durum daha hassas hale geliyor kuşkusuz. Diğer hukuk dallarından farklı olarak kanımca bir ceza hukuku alanında kendi başına dosya takibi yapacak bir ceza avukatının da hukuk pratiği ile dolu dolu geçmiş en az 10 yıllık kıdem ve tecrübesi olmalı ki “ceza hukuku avukatı“ ya da “ceza davası avukatı” sıfatını kullanmasının bir dayanağı olsun.
Ayrıca bu 10 yıllık sürenin avukat tarafından adliyelerde, duruşma salonlarında, mahkeme kalemlerinde, polis merkezlerinde ve de cezaevlerinde dolu dolu geçirilmesi gerekir. Yoksa avukatlık ruhsatını 10 yıl önce almış olmak ve kağıt üstünde 10 yıllık avukat olarak gözükmek kuşkusuz tek başına 10 yıl tecrübeli avukat olmak anlamına gelmez. Dolayısıyla ceza hukuku gibi çok hassas bir alanda dosya takibi yapacak ve ceza hukuku avukatı sıfatını kullanacak kişinin en az 10 yıllık bir mesleki tecrübeye sahip olması gerekir diye düşünüyorum.